FURKAN HAREKETİNDEN KAMUOYUNA DUYURU!
Tevhid’i anlatması ve Hükümetin yanlışlarını eleştirmesi sebebiyle bir kumpas hazırlanarak cezaevine atılan Muhterem Alparslan Kuytul Hocaefendi cezaevindeyken yokluğunu fırsat bilen birtakım güçler, dışarıdan zulüm ve baskı ile dağıtamadıkları cemaatimizi, cemaat içinde fitne çıkararak dağıtmak veya zayıflatmak istediler. Bu amaçla yıllardır aramızda bulunan bazı kalbi marazlı kimseleri ve uyuyan hücreleri harekete geçirdiler. Muhterem hocamızın belki ıslah olurlar düşüncesi ile uzun yıllardır sabrettiği fitneciler ıslah olmamış ve derin güçlerin tahrik ve görevlendirmesi sonucunda 3 aydır 7/24 cemaatimizle ve Hocamızla uğraşmaya başlamışlardır. Benzeri durumun başka cemaatlerde de yapılmaya çalışıldığını ve bunun Türkiye çapında tüm cemaatleri ve muhalifleri bitirme projesi olduğunu biliyoruz.
Bilindiği üzere Furkan Hareketi olarak son 10 yıldır baskı ve şiddet altında İslami faaliyetlerimizi devam ettirmeye çalışıyoruz. Türkiye’de 17-25 Aralık 2013 operasyonu ve 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından genel olarak tüm cemaatleri sınırlama ve kontrol altına alma hatta bir kısmını da bitirme gayretine girildiği bilinmektedir. Furkan Hareketi olarak yüzden fazla konferansımızın iptali ile başlayan süreç boyunca faaliyetlerimizin tamamını bitirmek hedeflenmiş ve hareketimize sistematik olarak zulüm yapılmıştır. Yapılan tüm baskılar ve zulümler, hareketimizin bitirilmek istendiğinin açık göstergesidir. Yaklaşık 10 yıldır dışarıdan yapılan müdahalelerle bitirilemeyeceği anlaşılan hareketimize, geldiğimiz son süreçte içeriden bir kumpas planlanıp, uyuyan hücreler uyandırılarak fitneciler harekete geçirilmiştir.
Söz konusu fitneyi planlayan siyah gözlüklüler, 4 arkadaşımızın ve Hocamızın tutuklu bulunduğu 15 Haziran 2023 mahkemesine sayılı günler kala birçok şehirde benzer kalıp cümleleri kullanarak arka planda kaos ortamı oluşturmaya çalışmışlardır. Gelinen noktada bunun sıradan bir cemaatten ayrılma olayı değil cemaati dağıtma ve hatta yıkma projesi olduğu açıkça ortaya çıkmıştır. Birliğimizi hedef alan, İslami hizmetlerimizi sekteye uğratmaya hatta bitirmeye çalışan ve bilhassa hocamızın yokluğunda çiçeklerini ve fidanlarını kurutmaya çalışanlara elbette ki izin verilmemiştir.
Bu minvalde Muhterem Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin saygıdeğer eşi Semra Kuytul Hocahanım, bayanlar arası özel bir platformda cemaat içerisinde cemaatimize, birlikteliğimize ve kardeşliğimize zarar verecek olan fitne girişimlerini anlatmıştır. Bu konuşmada, 25 yıldır fitneci davranışlarından dolayı adı geçen Mürsel Güler, Semra Kuytul Hocahanım’ın konuşmasını kaydederek ve belirli noktalarını kesip kırparak sosyal medyada bir malzeme olarak yayınlamıştır. Hazırladıkları videoda Hocahanım’ın yaptığı konuşmayı tamamen bağlamından kopararak çarpıtmışlar ve Semra Kuytul Hocahanım’ı hedefe koymuşlardır. Konuşmanın akışı içerisinde anlaşılabilecek birtakım cümleleri cımbızlama yöntemiyle ardı ardına koyarak kastedilmeyen bir üslup tarzı meydana getirmişlerdir. Hocahanım’ı hedefe koymalarının sebebi, Hocaefendi cezaevindeyken Hocahanım’ın etkili bir şekilde mücadele vermesi, hizmetlerimizin devamında önemli bir rol alması ve Hocamızın unutturulmasına izin vermemesidir.
İslam davasına ömrünü vermiş, bu uğurda zindanı göze almış ve sayısız insana emeği geçmiş olan Muhterem Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye ve eşi Semra Kuytul Hocahanım’a yapılan itibarsızlaştırma, çirkefleşerek yaptıkları gözden düşürme girişimleri yalnızca kendilerini küçük ve zelil düşürmüştür. Cemaatimiz fitneyi büyütmemek için başta susmuş, fitneciler her gün dozunu artırarak saldırıya devam edince cevap verilmeye başlanmıştır.
Attıkları tweetlerde, yayınladıkları videolarda ve sohbet odalarında yaklaşık 2 aydır sabaha kadar yaptıkları 100 saati aşkın yayında cemaatimize karşı savaş açmış, yalan ve iftiraların da ötesine geçip ağza alınmayacak laflarla gittikçe çirkefleşmişlerdir. Fitneci Mürsel Güler, çocukları Ebru Güler, Ömer Güler, ihanet içinde olan Hasan Koyuncu ve derin güçler tarafından görevlendirilen ve istihbarata çalıştığını ispat ettiğimiz Fırat Avcı, sosyal medyada açmış oldukları gerçek veya rumuzlu hesaplar ile her geçen gün hadsizliğin dozunu artırarak; hakaret, küfür, yalan ve iftira dolu kelimelerle kamuoyunda ve cemaat içerisinde Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye ve eşi Semra Kuytul Hocahanım’a olan saygı ve sevgiyi azaltmayı hedeflemişlerdir. Çünkü cemaati dağıtmanın başka bir yolunu bulamamış ve bu iğrenç yolu seçmişlerdir.
Fitneciler ve siyah gözlüklüler, hedefledikleri gibi Muhterem Hocamıza ve kıymetli eşine karşı var olan saygı ve muhabbeti azaltamadılar, birlik ve beraberliğimizi bozamadılar. Aksine fitnecilere karşı öfkemiz artarken; kıymetli hocalarımıza ise saygı ve muhabbetimizi daha da artırdılar! Birlik ve beraberliğimizi daha da kuvvetlendirdiler. Fitneye karşı nasıl mücadele edileceğini öğrenmemize vesile oldular.
Yukarıda adı geçen 5 kişinin Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye, kıymetli eşi Semra Kuytul Hocahanım’a ve cemaatteki bazı kardeşlerimize karşı kullandıkları kelimelerin bazılarını belirtiyor ve kamuoyunun takdirine sunuyoruz: “Alçak, namussuz, şerefsiz, ahlaksız, aşağılık, hain, haysiyetsiz, terbiyesiz, dengesiz, kibir abidesi, halis münafık, utanmaz, onursuz, komplocu, kancık, zalim, deli, akli melekelerini yitirmiş, korkak, erkek adam değilsin, şizofren, çirkef, şımarık, ağzı bozuk, profesyonel yalancı, paranoyak hokkabaz, diktatör, ruh hastası, cemaat değil örgüt, mafya, namus iftirası atanlar, toplumda virüs gibi tanınanlar, insanlık için tehdit unsuru, korkunç bir tarikat, Allah ile kandıran çete, rezil yaratıklar, şantajcı cemaat, müfteri, pislik, mahalle kadınlarından farkın yok, sende adamlık kalmamış, kadınların namusunu diline dolayan…”
Mürsel Güler bu ifadeleri kullanmakla kalmayıp bir de Hocaefendi’yi ölümle tehdit etmiştir. Bundan dolayı kendisi hakkında ayrıca suç duyurusunda bulunulmuştur. Bu kişilerin hakaretlerinden dolayı da suç duyurusunda bulunulacaktır.
Bilindiği üzere yıllardır İslam düşmanlarının hedefinde olmamıza rağmen İslam Düşmanları bile Hocamıza, eşine ve cemaatimize karşı bu kelimeleri kullanmamış ve Hocaefendi’yi ölümle tehdit etmemiştir. İleri giderek söyledikleri sözlerle kamuoyuna kendilerinin ne kadar çirkef bir karaktere sahip olduklarını ve nasıl bir proje içerisinde yer aldıklarını göstermiş oldular. Yaklaşık 3 aydır onların seviyesine inmemek, İslam düşmanlarını sevindirmemek ve hizmetimizle meşgul olmak için hak ettikleri üslupla onlara cevap vermedik ve bu fitneyi bitirmelerini bekledik fakat istihbarat tarafından desteklendikleri ve görev aldıkları için fitneyi bitirmediler. Ancak bundan sonra iyi bilinmelidir ki hadsizlikte sınır tanımayan fitnecilere ve çirkeflik yapanlara karşı üslubumuz, hak ettikleri gibi net ve sert olacaktır! Çünkü fitneleri bitirmenin yolu;
1-Fitneye ve fitnecilere karşı kenetlenmek,
2-Fitneye ve fitnecilere karşı net ve sert olmaktır.
Fitneciler ve proje gereği onları desteklemekle görevli olanlar bilsinler ki: Bundan sonra yapılan hakaret, iftira ve yalan içerikli saldırılar hangi kardeşimize yönelik olursa olsun “BİRİMİZ HEPİMİZ, HEPİMİZ BİRİMİZ İÇİN” sloganıyla hareket edilecek, onların yaptığı gibi “şerefsiz, namussuz, alçak” denilmeyecek, hakaret edilmeyecek ancak;
“İddianı ispatlamazsan, ŞEREFSİZSİN, NAMUSSUZSUN, ALÇAKSIN”
“Bildiğini açıklamazsan, ŞEREFSİZSİN, NAMUSSUZSUN, ALÇAKSIN”
“Tehdidini gerçekleştirmezsen ŞEREFSİZSİN, NAMUSSUZSUN, ALÇAKSIN” denilerek her fitneciye kendi kullandıkları kelimelerle hak ettikleri cevap verilecektir!
Herkes bilmelidir ki; Furkan Hareketi olarak zalimin karşısında her zaman kenetlenerek zulme set olduğumuz gibi aynı zamanda fitnelere karşı da kenetlenerek set olacağız. Gelinen noktada yukarıda adı geçen kimselerin iftira ve yalanlarla, çirkef ve galiz küfürlerle, cemaat düşmanlığı ile, ölüm tehdidi savurmaları ile, “elimde dosyalar var, Emniyete gidip tek tek isim vereceğim” diyerek cemaate ihanet içerisinde olduklarını itiraf etmeleri sebebiyle hak ettikleri tavrı göreceklerdir. Furkan Hareketi mensupları bu gibi çirkin saldırılara müsaade etmeyecek bilakis misliyle cevap verecek, ilkemiz gereği yalnızca İslam düşmanı olan zalimlere karşı değil, fitnecilere karşı da gerekli duruşu göstermekten çekinmeyecektir!
İslam çimentosuyla bağlanan kardeşliğimize, birlikteliğimize zarar vermek isteyenlere ve hayırlı işlerde birlikte hareket eden tertemiz hareketimizin lekelenmesine müsaade etmeyiz, etmeyeceğiz. Dün olduğu gibi bugün de Furkan Hareketi yoluna devam edecektir. İslam düşmanları, zalimler, hainler ve fitneciler Allah’ın yardımıyla hareketimize zarar veremeyecektir.
Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: “İnsanlardan öyleleri var ki, hayrın anahtarları (hayrın önünü açan) ve şerrin de sürgüleri gibidirler (şerrin önünde durup ona mâni olan). Kimisi de şerrin anahtarı ve hayrın sürgüsü gibidir. Yüce Allah’ın, hayrın anahtarlarını ellerine verdiği o kimselere ne mutlu! Ve ne yazık Yüce Allah’ın şerrin anahtarlarını ellerine verdiği o kimselere!” (İbn Mace, Sünne, 19)
Tüm arkadaşlarımızı hayrın anahtarı ve şerrin önünde sürgü (mâni) olmaya, hain ve fitnecilere karşı bir duvarın tuğlaları gibi saf tutarak mücadele etmeye, fitneye ve fitnecilere karşı net ve sert bir üslup takınmaya davet ediyoruz!
Unutulmamalıdır ki, bu operasyonu planlayanlar tam kenetlenme olmadıkça, fitneye karşı net ve sert olunmadıkça operasyonu bitirmeyeceklerdir.
KAMUOYUNA DUYURU!
Tevhid’i anlatması ve Hükümetin yanlışlarını eleştirmesi sebebiyle bir kumpas hazırlanarak cezaevine atılan Muhterem Alparslan Kuytul Hocaefendi cezaevindeyken yokluğunu fırsat bilen birtakım güçler, dışarıdan zulüm ve baskı ile dağıtamadıkları cemaatimizi,…
— Furkan Hareketi Gündem (@furkanhareketTT) September 12, 2023